
Pazar gecesi bir basketbol maçı oynanıyor. Fenerbahçe yönetimi kendi taraftarına “maça gitme” çağrısı yapıyor. Laf dinlemeyiz ya… İki uzun saçlı araya sızıyor. Galatasaray’ın basketbol seyircisi yok. Bu yüzden çubuklu formalı futbol fanatikleriyle karşılaşıyor. Parmağını gösteriyor. Olanlar oluyor.
Şimdi iki kulübü de büyük cezalar bekliyor. Güçlükle sakinleşen futbol gündemi yeniden alev alıyor. Yöneticiler bağırıyor, küsüyor, özür dilemem diyor ve spor ekonomisi üzerinden hayatlarını kazanan 2.000.000 kişinin geleceği yeniden riske giriyor.
Biz, aylardır sports marketing üzerine verimli iş modelleri kurgulayabilmek için şehir şehir dolaşıyoruz. Bu ülkenin en önemli fikir insanları, devletle birlikte zamanlarını bunun için harcıyor. Pasta büyüsün, daha fazla insan para kazansın, daha nitelikli bir taraftar oluşsun derken, bir sarışın kadın parmak gösteriyor, binlerce kırmızılı sahaya iniyor.
Söyleyecek o kadar çok şey var ki… Söyleyecek tek bir kelime bile yok !
Aylardır uğraştığımız herşeyin bir maç içinde gözlerimizin önünde eridiğini gördük. Ne mi yapacağız? Tabii ki yeniden başlayacağız. We never give up.