Yakalar mısınız kendinizi ? Bir koltukta uyuklarken doğrulur musunuz birden ? Sıradan bir konuşmanın içinde kaybolmuşken, susup susturur musunuz herkesi ? Dik oturup derin bir nefes alır mısınız ? Konuşmayı değil dinlemeyi - anlamayı - onarmayı tercih eder misiniz ? sanki çok önemli bir filmin başrol oyuncusu gibi hisseder misiniz ?
Ya siz yöneteceksiniz hayatı... ya da hayat sizi. İkisinin arasında derin bir uçurum var. Ortası bomboş. Bir köprü, ince bir halat bile yok.
Sorumluluk. Hiç kimse üzerinde taşıyabileceğinden daha fazlasını yüklenemez. Ama omuzları geniş insanlar da yan gelip yatamaz. Öyle günler değil bugünler.